26 Ekim 2010 Salı

11 eylül'ün "simgeleşmiş fotoğrafıyla" analizi


11 Eylül Saldırısı’nın akıllara kazınan en bilindik görüntüsünün fotoğrafı Baudrillard’ın “hiper gerçeklik” kavramından hareket ederek açıklanabilecek bir fotoğraf.Post modernizm’in yaşandığı günümüz dünyasında gerçeklik algısı ve gerçekliğin yansımaları da boyut değiştirmiştir.Görsel kültür’ün hayatımızın her alanına etkide bulunduğu bir çağda yaşıyoruz.Bu yüzden kaydedilmiş görüntüler artık olayın kendisinden daha da gerçek bir hal almıştır.Bu durumu Baudrillard “gerçeğinden daha gerçek” diyerek açıklar.Bunu görsel kültürün hayatımızı eskiye göre daha fazla işgal etmesi şeklinde yorumlayabiliriz.Artık gerçek ve hayal arasındaki farkı ayırt edemez bir haldeyiz.
İnsanlık tarihine baktığımızda mağara duvarlarına çizilen kabartmalar görselliğin ilk örnekleridir.Sonrasında resim hayatımıza girdi.Daha sonra fotoğraf ve video görsel dünyamızın alanını genişletti.Bu anlamda fotoğraf birçok olayı anlamlandırmada yardımcı olabilmektedir.Ayrıca düşünceleri yönlendirici yönü de vardır.Bu da demek oluyor ki
“gerçek” olaylar fotoğraf sayesinde tekrarlanabilir bir hal almıştır.
Aynı şekilde 11 Eylül ‘ü en iyi anlatan fotoğrafta da “gerçeklik” inşasını görmekteyiz.Bu fotoğrafa baktıkça hayali olan bir şeyi değil gerçek olanı görüyoruz.Bu fotoğrafın önümüze yeniden yeniden sunuluşu ile gerçeğin her seferinde yeniden bina edildiğine şahit oluyoruz.Bu tekrarlar herkes üzerinde farklı etki yapabilmektedir.Aynı fotoğraf olmasına rağmen örneğin bir Amerikalı için 11 Eylül korkusunu yeniden yaşamak anlamına gelmektedir.Amerika’yı büyük güç olarak gören herhangi bir Ortadoğulu ya da Asyalı ise Amerika’nın bile zayıf noktaları olduğunu düşünebilir.Hatta daha radikal bir yaklaşımla bu saldırıyı yapsa yapsa Amerika’nın kendisi yapar diyebilir bir başkası.
11 Eylül sonrasında Hollywood’da çekilen birçok filme bu saldırının konu olduğunu görmekteyiz.11 Eylül travmasını yaşayan Amerikan Halkına korkuları besleyen filmler sunulmuştur.Hollywood tarafından Ortadoğulu İslami kesim ötekileştirilmiştir.
Büyük olasılıkla 2003 yılında Irak’a yönelik işgalin sebebi de 11 Eylül saldırısıdır.Bu yüzden 11 Eylül Saldırısı basit bir olay olmayıp dünya üzerindeki dengelerin değişmesine sebep olan bir olaydır.
Fotoğrafa bakarak gerçekliğin hayali bir dünyada uygulandığını görmekteyiz.Kurgusal olan gerçeğin yerini alıyor.Simgesel değiş-tokuş yaşanıyor.Böylece yaşanan ölümler de hayal ile gerçek arasında tuhaf bir yerde duruyor.
Fotoğraf’ın içeriğine ayrıntılı bakarsak yıkılmak üzere olan “ikiz kuleler”i görürüz.Uçak saldırısı sonrasında iki binada da büyük bir yangın vardır.Büyük duman ve alev kütleleri fotoğrafın geniş bir kısmını kaplamaktadır.Bu fotoğrafı gören birisi böylesine devasa bir binanın yıkılmak üzere oluşuna şahit olmaktadır.Fotoğraf Amerika gibi güçlü bir ülkenin “aciz” durumunu yansıtmaktadır.Özellikle alevlerin ve dumanların kapladığı alan saldırının ciddiyetini ortaya koymaktadır.Bu fotoğrafa bakarak büyük kapitalist güç Amerika’nın çöküşü arasında bir bağ kurmamız mümkündür.En azından sembolik anlamda böyle bir ilişkiyi kurmak güç değildir..Bu belki çok yakın zamanda gerçekleşmese bile bu durumu destekleyen birtakım ekonomik,siyasal ve sosyal gelişmeler geçtiğimiz 8 yıl içerisinde gerçekleşti.Amerika’nın 11 Eylül sonrası Irak işgali , sonrasında dünyayı saran ekonomik kriz kimi çevrelerde kapitalizm’in çöküşü olarak yorumlandı.

nisan 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder